Kredi Dolandırıcılığı/ Bankaların Sorumluluğu

Bankacılık işlemleri, gelişen teknolojiyle paralel olarak herhangi bir banka şubesine gitmeksizin elektronik ortamda da gerçekleştirilmesi mümkün hale gelmiştir. Bankacılık işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesi müşteriler ve kullanıcılara büyük oranda pratiklik ve fayda sağladığı kuşkusuzdur. Bununla birlikte elektronik bankacılık sisteminin kimi zaman üçüncü kişi/kişilerce elde edilen kişisel veriler veya banka sistemlerindeki güvenlik açıkları kullanılarak dolandırıcılık amacıyla kullanıldığı ve bu nedenle birçok kişinin haksız olarak kredi borçlusu durumuna düştüğü görülmektedir.

Genel olarak bu dolandırıcılık işlemlerinin yapıldığı sırada müşteri, adına yapılan işlemlerden o an haberdar olmamakta, banka tarafından aranılarak bilgi verilmemekte, sistemde kayıtlı telefon numarasına herhangi bir onay, bilgi mesajı, sesli arama gelmemektedir. Zira söz konusu dolandırıcılık işlemleri yapılırken müşterinin banka sistemindeki telefon numarası, e-maili ve diğer iletişim bilgileri dolandırıcılar tarafından değiştirilmektedir. Müşteri, adına çekilen kredi bedelinin dolandırıcılar tarafından üçüncü kişilere aktarılması neticesinde banka araması veya harici sebeplerle haberdar olmaktadır. Her ne kadar kredi işlemleri gerçekte üçüncü kişiler tarafından yapılmış olsa da, söz konusu işlemler müşteri adına yapılmış olduğundan kredi bedelinin banka nezdindeki muhatabı müşteri olmaktadır. Yukarıda bahsedilen dolandırıcılık işlemleri nedeniyle müşteriler bankaya karşı yüksek bedelli kredi borçlusu durumuna düşmektedir.

Yukarıda genel hatlarıyla bahsedilen dolandırıcılık eylemleri nedeniyle bankaların hukuki sorumluluklarının Yargıtay kararları ışığında değerlendirilmesi gerekmektedir.  Belirtmek gerekir ki bankalar, Bankacılık Kanunu kapsamında müşterilerine karşı kusursuz olarak sorumludur. Keza bankanın özen yükümlülüğü kapsamında internet/mobil bankacılık işlemleri için alınacak güvenlik önlemleri yönetmelik ile de düzenlenmiştir. 31069 sayılı Bankaların Bilgi Sistemleri Ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik m.8 vd. maddelerde bankaların yapılacak tüm işlemler için veri güvenliği, kimlik erişimi gibi yükümlülükleri düzenlenmiştir. Bankalar ilgili kanun ve yönetmelikler kapsamında özen yükümlülükleri azami olarak yerine getirmek zorundadırlar.

Yargıtay’ın çeşitli kararlarında “…davacı banka bir güven kurumu olup, müşterilerince kendilerine tevdii edilen mevduatı koruma ile yükümlü olup, bunu sağlamak için gerekli güvenlik önlemlerini almak durumunda olduğu, bu bağlamda interaktif bankacılık işlemleri sırasında şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesini önleyecek bir güvenlik mekanizması oluşturması, kendi web sayfasından başka yerlere yönlendirmelere engel olması ve herhangi bir usulsüz işlemle karşılaştığında gerekli önlemleri almanın yanı sıra, mevduat sahiplerini de bilgilendirmesi gerektiği, dolandırıcılık yöntemlerinin engellenebilmesi için davalı banka tarafından güvenlik duvarları oluşturmak, kimlik belirlemede ek önlemler almak ve bu alınacak ek önlemlerde birbirini doğrulayacak şekilde birden fazla değişken bileşenlerin kullanılması gerektiği,…” denilerek bankaların bu yükümlülüğüne atıfta bulunulmaktadır.

Yine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, 24.03.2021 tarih, E:2019/1208, K:2021/436 kararında: Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tazminat istemiyle açılan davada; davacının hesabından bilgi ve onayı dışında para çekildiği, bilirkişi raporuna göre bankanın gerekli güvenlik önlemleri almayarak zarara sebebiyet verdiği, teknik imkanları çok geniş olan ve bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren davalı bankanın sahteliği önleyici tedbirler alması gerektiği, kredi sağlayarak ve mevduat toplayarak getirisinden faydalanan bankaların, gerekli güvenliği sağlayamaması nedeni ile meydana gelen zararlardan da sorumlu olması gerektiği, bankaların objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğu, davacının hesabından bir kerede yüklü miktarda para çekilmesi hususunda etkili hiç bir güvenlik önleminin alınmadığı bu nedenle davacının davasının kabulü ile, 58.000,00 TL’nin 17/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine..” şeklinde karar verilmiştir.

Netice olarak,  yaşanılan dolandırıcılık olayı kapsamında özel değerlendirme yapılacak olsa da, genel olarak Yargıtay elektronik bankacılık işlemleri bakımından her türlü veri ve işlem güvenliğinin bankanın yükümlülüğünde olduğuna karar vermektedir.

 

Özdemir Avukatlık & Arabuluculuk Bürosu

——————————–

*İşbu çalışma içerisinde yer alan değerlendirmeler hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Ayrıca zaman içesinde mevzuatta olabilecek değişiklikler nedeniyle güncel durumu yansıtmayabilecektir.  Bu sebeple paylaşılan değerlendirmelerden ötürü Özdemir Avukatlık Bürosu sorumluluk kabul etmez. Paylaşıma konu çalışma kapsamındaki soru ve sorunlarınız bakımından hukuki danışman görüşü alınması tavsiye olunur.

HARCAMA İTİRAZI -(CHARGEBACK )

 

Bana ait olmayan bir harcama için nasıl harcama itirazı yapabilirim? İtirazı kaç gün içinde yapmam gerekir? Kredi kartınızla yapılan şüpheli veya hatalı harcamalarınız için itiraz hakkınız bulunmaktadır. Banka aracılığıyla yapılan tüketici işlemlerinde banka çeşitli sebeplerden dolayı kendisine başvuru imkanı sağlamaktadır. Harcama itirazı başvurusu yapmak için belirli şartlar aranmaktadır. Bunlardan ilki harcama itirazının konusu aşağıda belirtilen konulardan olmalıdır.

  1. İşlem(ler)in yetkilendirmediğiniz üçüncü kişiler tarafından yapılmış olması,
  2. Kayıp/çalıntı kartını​zla bilginiz haricinde işlem(ler) yapılmış olması,
  3. İşlem(ler)e konu ürün/hizmetin alınamaması/eksik alınması,
  4. Diğer sebepler;
  5. Birden fazla yansıyan işlem olması,
  6. İşlem tutarının farklı olması,
  7. Satın alınan ürün/hizmetin satıcının belirttiği özelliklerden farklı olması,
  8. Ödemenin farklı bir şekilde yapılmasına rağmen (başka bir kredi kartı, nakit, havale, EFT, çek vb.) aynı tutarın kredi kartına da yansıtılması,
  9. İşlemin iptal/iade edilmesine rağmen iadenin karta yansımaması,
  10. ATM’den eksik nakit çekim yapılması veya hiç çekilememesi durumları

Buradaki konulardan belki de en önemlisi işlem(ler)e konu ürün/hizmetin alınamaması/eksik alınmasıdır. Zira bu konu tüketicilerin başına sık sık gelmekte ancak çoğu zaman bankanın sorumluluğu olmayacağı düşüncesiyle tüketici harcama itirazı için bankaya  başvurudan kaçınmaktadır. Kredi kartı ile satın alınan ürünün teslim edilmemesi, hizmetin alınmaması yahut eksik alınması durumunda kredi kartını veren bankanın sorumlu olacağı yargı kararları ile de sabit bir durumdur. Tüketiciler yaşadıkları mağduriyete ilişkin çoğu zaman Tüketici Hakem Heyeti, Tüketici Mahkemesi yahut tüketici işlemlerinden kaynaklı zorunlu arabuluculuğa başvuruyu yeterli zannetmektedirler. Ancak belirttiğimiz durumda banka sorumluluğu da vardır.

Tüketicinin işlem(ler)e konu ürün/hizmetin alınamaması/eksik alınmasında durumunda harcama itirazı başvurusunda banka gerekli incelemelerle birlikte satıcıdan malın teslim edilip edilmediği, hizmetin alınıp alınmadığı yahut eksik veya tam bir hizmetin sağlanıp sağlanmadığı hususunda bilgi isteyecektir. Bankanın satıcıdan istediği belgelerde eksiklik olması yahut hiç belge sunulmaması durumunda itiraza konu olan söz konusu işlem tutarı işyeri bankası tarafından ilgili işyerinden tahsil edilir ve kart sahibi bankaya aktarılır. Bu konuya ters ibraz(chargeback) denilmektedir.

Harcama itirazı başvurusu nasıl yapılır?

Harcama itirazı başvurusu yukarıda belirttiğimiz konular ile ilgili itirazı olan kişiler tarafından ilgili bankaya yapılır. İtiraz başvurusu çoğu zaman ilgili bankanın internet sitesinde belirtilen formun doldurulması suretiyle yapılır. İşlem(ler)e konu ürün/hizmetin alınamaması/eksik alınması hususunda harcama itirazı başvurusunda bulunuluyorsa belirtilen form veya dilekçenin ekine ; tüketici hakem heyeti başvurusu varsa savcılığa başvuru yahut dava dilekçesi gibi somut verilerin eklenmesi itirazı desteklemesi açısından son derece önemli olacaktır.

Harcama itirazı başvurum ne zaman sonuçlanır?

Her bankanın itiraza ilişkin değerlendirme süresi değişiklik arz etmektedir.

Yazımız genel bilgilendirme amaçlı olup, konuyla ilgili detaylı bilgi ve sorularınız için İstanbul Tüketici hukuku avukatı ile görüşmenizi tavsiye ederiz.

Özdemir Avukatlık & Arabuluculuk Bürosu

——————————–

 

*İşbu çalışma içerisinde yer alan değerlendirmeler hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Ayrıca zaman içesinde mevzuatta olabilecek değişiklikler nedeniyle güncel durumu yansıtmayabilecektir.  Bu sebeple paylaşılan değerlendirmelerden ötürü Özdemir Avukatlık Bürosu sorumluluk kabul etmez. Paylaşıma konu çalışma kapsamındaki soru ve sorunlarınız bakımından hukuki danışman görüşü alınması tavsiye olunur.

TAŞINMAZ REHNİ – İPOTEK

Ayni haklara dolayısıyla bir ayni hak olan taşınmaz rehnine (ipotek) hakim olan başlıca iki ilke belirlilik ve açıklık ilkesidir. Ayni hakların temel özelliğinin herkese karşı ileri sürülebilir olmasından kaynaklanan ve bu nedenle ayni hakkın herkes tarafından bilinmesi gerekliliği açıklık ilkesini, açıklık ilkesi ile hak sahipleri dışında da üçüncü kişilere eşya üzerinde ayni bir hak olduğu gösterilmekte ve üzerinde ayni bir hak sahipliği bulunan eşyanın ne olduğunun herkes tarafından anlaşılabilir kesin çizgilerle belirtilmesi gerekliliği de belirlilik ilkesini meydana getirmektedir. Bu iki ilke sayesinde taşınmaz rehnin sınırları belirlenmekte ve üçüncü kişiler tarafında bilinebilmektedir. Bu yazımızda taşınmaz rehni  yani diğer adıyla taşınmaz ipoteğini inceleyeceğiz.

Daha fazla oku “TAŞINMAZ REHNİ – İPOTEK”